Kemal Ovacik

Kemal Ovacık / Ovacık Mühendislik

Mesleğinize ne zaman başladınız?
1982 Yılında okuldan mezun olduktan sonra işe başladım. 1990 yılında serbest çalışmaya başladım. Proje müşavirliği ve kontrol mühendisliği yapmaktayım. Bir projenin her türlü tasarımını yapmak, ihale dokümanını hazırlamak, iş ihale edildikten sonra eğer istenirse mesleki kontrol yaparak işi sonuçlandırmaya kadar tüm detaylarını yapmaktayız. Tabi bu her zaman mümkün olmuyor, idarenin taleplerine bağlı. İdarenin kontrol teşkilatı varsa biz projemizi yapıp veriyoruz.

Işığın hayatımızdaki önemi sizce nedir?
Çok geniş kavramlı bir soru. Işık tabi adı üstünde ışık aydınlatma hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Bazen de istenmediği durumlar oluyor. Işığın zararlı olduğu radyasyon ihtiva eden yerlerde var.

Binaların enerji performansı yönetmeliğinde doğal ışıktan yararlanma zorunluluğu var. Örneğin müzede doğal ışığa karşı tedbir alınıyor; objelerin etkilenmemesi için.

Enerji performansı yönetmeliğinde öncelikle mimardan binanın yönünü doğal ışıktan maximum yararlanabilecek şekilde seçmesi ve binanın mimarisini ona göre oluşturması, dışardan da maksimum doğal ışık alsın suni aydınlatmaya gündüz özellikle ihtiyaç kalmasın isteniyor. Bazen de minimum kalsın eğer binanın metre karesi büyükse ekonomisi kurtarıyorsa, geri dönüş süresi kurtarıyorsa; day light sensörler, dalibalast  floresanlar da aydınlatma sistemini kurarsınız. Ama penceresiz tamamen iç karanlık mekânlardan oluşan bir bina yapılırsa gece gündüz suni aydınlatmaya ihtiyacınız olur.

Kötü bir bina yapılırsa aydınlatmada tasarımınız belli seviyede kalır. Mekan kullanılmadığında ya da akşamsa o mekanda aydınlatmayı kısmak için  koridor konsepti kullanıyoruz. Aydınlatma kullanılmadığı durumlarda %10'unu kısıyoruz ya da tamamen kapatıyoruz. Ancak öyle tasarruf yapabiliyoruz. Eğer mekân kullanılıyorsa, gündüzün ortasında doğal ışıktan yararlanmıyorsa 24 saat ışık yakmak zorunda kalırsınız.

Aydınlatma tasarımı yaparken nelere dikkat edilmeli?
Bina yapısı ortam ıslaksa aydınlatma malini ona göre, otomasyon yapacaksanız otomasyona uygun armatürler seçmeniz gerekir. Elektrik mühendisi olduğumuza göre maksimum kalitede, minimum maliyeti optimum şekilde yakalamamız gerekiyor. Mimarlarla dekoratörlerle anlaşmak en önemli konulardan biri. Genellikle yabancı aydınlatma armatürü kullanılıyor dolayısıyla maliyette artıyor. Burada lambayı dekorasyon aracı olarak kullanmak yerine aydınlatmak için kullanmalıyız.  Tabi görsellikte önemli ama bunu yerli ürünlerle yapmak daha mantıklı.

Aydınlatmanın dünü bugünü desek bize bir karşılaştırma yapar mısınız?
O kadar yaşlı değilim. Aydınlatmanın dünü bugünü derken iyi şeylerde var, kötü şeylerde var. Aydınlatmada dün manyetik balastlı florasanlar, enkandesen lambalar kullanılıyordu. Halojen ampuller tercih ediliyordu. Şimdi onlar tarihe karıştı. Daha çok, daha az enerji tüketen lambalar kullanılıyor. Led aydınlatma gelişiyor. Gün geçtikte daha ucuz, verimi daha yüksek lambalar kullanılıyor. Büyük firmalar bunları arge çalışmaları ile sürekli geliştiriyor. Bu anında bize de yansıyor. Bu dünya   genelinde dün bugün Türkiye’de de manyetik balast, elektronik balast, enkandesen, halojen ampuller harcanmaya başlandı. Bu sevindirici bir durum.

Aydınlatmada estetik mi, fonksiyonellik mi ön planda olmalı?
Biz tabi estetikte kötü bir aydınlatma armatürü seçmek istemeyiz. Ama öncelikle fonksiyon önemli, sonra estetik.

Led teknolojisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Led teknolojisi sokak lambalarında henüz oturmadı. Verimi düşük ve pahalı. Belediyeler ve sokak aydınlatanlar biraz daha gelişmesini bekleyecek. Ancak iç mekanlarda makul seviyelere şu anda bayağı yaklaşıldı. Bir iş yerinde yaptığımızda dim edilebilir led kullanıyoruz. Çünkü day light sensörün gün ışığından faydalanabilir durumu var.